27 Mart 2012 Salı

Sevgi Ormanımız

Orman Haftasıydı ya geçtiğimiz hafta, etkinlikler yapacaktım ben de sınıfta. okulda da ben görevliydim. Öyle bir iki şiirle geçiştirmek içime sinmedi. Geçen yıl sınıfta küçük bir sınıf ormanı oluşturmuştuk. Bu sene ne yapayım derken sınıfı ormana çevirmek geldi aklıma. Yine bir çılgın projem var diye okula ilk gittiğimde müdürümüz "her tür desteği sunarız" dedi. Sözü alınca başladık çalışmaya. Bu kez 1, 2 ve 3. sınıflar ortak çalışması oldu. Özellikle sevgili 2. sınıf öğretmenimiz Gözde çok çalıştı.Elbet diğer öğretmenlerimiz de destek oldular. 
Gelelim "ne yaptınız?" sorusunun cevabına...

İlk olarak her öğrenci birer ağaç yapıp kartona yapıştırdı. Bunlar daha sonra sınıf ormanlarımızı oluşturdu. Çocuklar yapraklar ve çiçekler hazırladılar. Bu aşama kes, boya, yapıştır, her yer darmadağın olsun döngüsü içinde gerçekleşti :)
 Bu arada internetten Sarıkamış ormanlarında yaşayan canlı türlerini araştırıp her birinin fotoğraflarını buldum. bunları büyük poster baskılar şeklinde hazırlayıp kalın kartonlara kesip ayakta durmalarını sağladık. Gerçek hayvanlar gibi oldular.
Grapon kağıtlarından çiçekler yapıldı. Sayısını kimse bilmiyor :) Bunlarla bahar dallarımızı oluşturduk.









Bu süreçte bir yandan da yaban hayvanlarla ilgili tanıtım yazılarımızı yazdık. Bilgisayar başına oturan çocuklarım üç cümleyi 10 dakika gibi bir hızla da olsa yazdılar. Ben düzenledim. Etiketleri noktalı yazı fontuyla çıktı aldık. Keçeli kalemle üstlerinden geçtiler. Kartona yapıştırdılar. 








O arada bir geri dönüşüm kutusu hazırladık. Daha doğrusu çocuklarım hazırladı. Sınıfa getirdiğim koliyi, yine etkinliklerde artık kalan kağıtlar üzerine yaptıkları boyamalar ve şekilllerle süslediler. Ama ne süsleme :)









Gerisi çılgın bir süreç oldu. Biraz geciktik. Açılışa ilçe milli eğitim müdürünü de çağırmıştık. Bir rezil olma telaşı ile koştura koştura, bağıra çağıra herşeyi toparladık, düzenledik, sergimizi hazırladık. Lafı uzatmadan sonuca gelelim. Sonuçta sergimiz daha doğrusu ormanımız hazır oldu. Siyah perdelerle loşlaşan sınıfta bir duvara projeksiyonla orman görüntüsü yansıttık. Gerçek orman sesleri bulmuştum internetten, o sesi de verdik ortama tam oldu. Kuş cıvıltıları arasında gerçek bir orman gibi oldu sınıfımız. 








Tavandan sarkan ve uzay sergimizden kalma iplere de çiçekli dallar ve Kars Ardahan yöresinde yaşayan kuşların resimlerini isim etiketleriyle birlikte asmıştık.
Nihayet ziyarete açılan sergimizi ilk önce milli eğitim müdürümüz, şube müdürümüz ve velilerimiz gezdi. Herkes bulundukları bu ortamı çok beğendi :) 





Bu sergi çalışması sayesinde çocuklarımız Sarıkamış ormanlarında yaşayan canlıları yakından tanımış oldular. Ormanın sadece ağaçlar topluluğu değil, pek çok canlının yuvası ve bizim de yaşam kaynağımız olduğunu öğrendiler. Ormanımızın bir köşesindeki üzgün, kurumuş ağacımız da yeniden yeşillenmek için ziyaretçilerin sevgi sözlerini yazıp dallarına asacakları yaprakları bekliyor. Ayrıca geri dönüşüm kutumuzla da okulumuzda geri dönüşümün önemine yeniden dikkat çekmiş olduk. 

Tek bir sorun var; birden fazla sınıfı etkinliğe katınca benim çocuklarım biraz bozuldular. Herşeyi kendilerinin yaptığı sergilere alışkın oldukları için bu durum onlara tuhaf geldi. Bazıları bana küstü :( Ama bu da başka bir kazanım bizim için. Ortak çalışmayla neler başarılabileceklerini görmüş oldular. Bu çalışmayı tek başımıza da yapabilirdik ama bu kadar mükemmel olmazdı. En azından bu kadar kısa sürede. Çocuklarım tam da hayat bilgisi dersinde ülkemizin bölgeleri konusunu yeni işlemişken okulumuzun farklı sınıflarının birlikte neler başarabileceğini görmüş oldular :)
 Ne yorgunluğumu ne de şu an hissettiğim keyifli hazzı tarif edemem :) Bize yakın biryerlerdeyseniz çocuklarınızı da alıp sergimize gelebilirsiniz :)


15 Mart 2012 Perşembe

Ayrıldık Birleştik Bakın Neler Öğrendik

Yeni bir yöntem öğrendim; Ayrıl Birleş yöntemi. Adı gibi keyifli bir etkinlik oldu :)
Aslında yeni öğrendim değil de hatırladım demem gerek. Biz bunu kubaşık öğrenme diye öğrenmiştik üniversitede. Adı değişmiş, böyle daha güzel olmuş. Öğretmen Akademisi Vakfı'nın malesef benim katılamadığım ama eşimin izlediği çalışmalarında öğretmişler.Yeni ya hanidir aklımdaydı "nasıl yapar uygularım?" diye düşünüyordum. Kısmet bugüneymiş. 

Türkçe dersi temamız Değerlerimiz, konumuz Karagöz Oyunu. Oturdum Karagöz oyunu ile ilgili ansiklopedik bilgi buldum. Nedir? Nasıldır? Karagöz ve Hacivat kimdir? Bu oyun nasıl ortaya çıkmış? Karakterleri kimler? Böyle bilgiler bulup 6 başlıkta topladım. Kısa ve öz konular haline getirdim. 


Sınıfı 6'şar kişilik 4 gruba ayırdım. Yalnız burada önemli olan her seviyeden öğrencinin gruplara eşit dağıtılması. Bir de malesef bazı öğrencileri alamıyorsunuz. Kaynaştırma öğrencileri ve sınıf seviyesinin çoook altında olanlar için farklı etkinlikler planlamanız gerek. Benimki gibi küçük sınıflarda bu sorun olmuyor. 3 öğrencimi çalışmaya katmadım mesela. seviyenin çok altında oldukları için. Siz matematik grubusunuz dedim onlara. Sene başından beri ilk defa başlarını kaldırmadan onlarca işlemi çözdüler zevkle ;)
Her gruba bir isim koyduk. Gül Grubu, Lale Grubu gibi. Bizim konumuz 6 bölümden oluşuyordu. Gruptakileri 1. kişi, 2. kişi diye adlandırdık. Hepsi kendine bir yaka kartı hazırladı. Her biri konunun bir bölümünün olduğu bilgi kartını ve soru kartını aldı.

         Sonra, bu grupları ayırdık. Her gruptaki 1. kişiler bir araya geldi, her gruptaki 2. kişiler bir araya geldi, bu şekilde yeni 6 grubumuz oldu. Bu yeni gruplardaki her kişi aynı konuyla sorumlu. yani 1. kişilerin grubundaki 4 kişi de 1. konu olan Karagöz Oyunu Nedir? başlıklı konuyu öğrenmekten sorumluydu. Bu şekilde yeni gruplarda herkes grup arkadaşları ile birlikte çalışarak kendi konusunu iyice öğrendi.
Bu noktada dürüst olmalıyım. Benim bazı miskinlerim inatla bu aşamada kendi konusuna doğru düzgün çalışmadı :( 
Bütün herkes kendi konusunu iyice çalışıp öğrendikten sonra, soruların cevaplarını belirlediler. En sonunda herkes kendi esas grubuna döndü. Grubuna döenenler sırasıyla öğrendikleri konuyu arkadaşlarına öğretti. Soruları sorarak arkadaşlarını değerlendirdi. Bu aşamada da elbet konusunu önemsemeyip de öğrenmemiş olanlar sıkıntı yarattı. 
Uygulama biraz hareketli ve zaman zaman gürültülü olabiliyor. Ancak sonuç şaşırtıcı.  En son yaptığım genel değerlendirmede etkinliğe tam anlamıyla katılan çocukların, arkadaşlarının konularını da başarıyla öğrendiğini gözlemledim. Üstelik bu sayı benim sınıfımda pek görülmeyen şekilde yüksek. 
Birşey daha gözlemledim. Çocuklar çalışmayan arkadaşlarını sık sık uyardılar. 
Ne kazandık? Önce çok keyif aldık, birbirimizin sorumluluğunu üstlendik, birlikte çalışarak öğrendik, bizim yüzümüzden arkadaşımız başarısız olunca üzüldük. 
Çok dikkatli planlandığında çok verimli bir öğrenme yöntemi. Alt başlıklara ve bölümlere ayrılabilecek her konuda uygulanabilir. Daha büyük sınıflarda çok daha başarılı sonuçlar alınacağına eminim.