29 Ekim 2013 Salı

Kendi Fontunu Kendin Yap

Bugün bir etkinlik değil de muhteşem bir İpad uygulaması tanıtmak istiyorum. Uygulamanın adı iFont Maker.

Uzun zamandır haberdar olduğum, satın alıp almama konusunda çok kararsız kaldığım ve en sonunda parama kıyıp aldığım harika bir uygulama. 
Kısaca bir font oluşturma uygulaması bu. İnternette bilgisayarda kullanılacak font hazırlama programları var biliyorum. Ama bu programlar az çok teknik bilgi gerektiriyor. iFont Maker uygulamasının güzel yanı font hazırlama hakkında hiçbir şey bilmeniz gerekmiyor. Sadece parmağınızla yazarak dilediğiniz şekilde her harf için bir biçim oluşturuyorsunuz. Bunu yaparken isterseniz kılavuz çizgilerden ya da altta bir gölge şeklindeki harflerden yararlanabilirsiniz. Üstelik güzel yanı Harf yazmaya zorunlu değilsiniz. Örneğin "a" harfi için bir çiçek resmi "b" harfi için balon resmi bile çizebilirsiniz. Yapacağınız her şey hayal gücünüzle sınırlı. Büyük küçük Türkçe karakterler de dahil tüm harfler, rakamlar ve noktalama işaretlerinden oluşan bir font dosyasını oluşturmanız sadece bir kaç dakika sürüyor. hazırladığınız fontları uygulamanın web sitesine ister size özel ister herkese açık şekilde yükleyebilir, ttf dosyası olarak bilgisayarınıza kaydedebilirsiniz. 
Dünden beri birkaç font hazırladım. 
Uygulamayı ikonuna tıklayarak yükleyebilirsiniz. Fiyatı yaklaşık 13 lira.

Benim hazırladığım fontları da indirebilirsiniz.



Sayıları Öğreniyoruz

Sayılar olmadan matematik düşünülemez elbette. Matematikte en önemsediğim meselelerden biri sayıları öğretmek. Eh yavaş yavaş da başladık bu işlere. Eskiden hazır ya da kendi hazırladığım rakam kartlarını kullanırdım. Bu senenin başında da niyetim öyleydi. Fakat işi biraz daha eğlenceli hale getirmekte bir sakınca görmedim ;)
Saymayı bilmekle sayıları kavramak farklı şeyler. Sene başından beri çocuklarımla her fırsatta sayma çalışmaları yapıyoruz ufak ufak. Ama hiç rakamlarla çalışmamıştık. Önce elbette 1 ile başladık. Sıradan sayma çalışmaları. Bir tane olan nesneleri belirleme, belli sayıdaki gruptan bir nesne ayrıma gibi her sayı için yapılacak etkinlikler yaptık. Ardından 50x70 cm boyutundaki kağıdımıza dev gibi bir bir rakamı çizdim bunu da yazı tahtamıza mıknatıslarla tutturdum.

 "Bu nedir?" "Eveeet bu biiir" şeklindeki nidaların ardından her birine boya-kes-yapıştır kağıtlarımızı dağıttım. Kağıt çok basit. Dört küçük kutucuğun birinde bir elma, birinde bir kelebek vb boyanacak resimler var. Kutucukların boyutu 3 cmx 3 cm gibi. Önce elmayı saydık, boyadık ve kestik. Elmayı kesenler tahtaya koşup postere yapıştırdı. 
Bu işlemi her resim için tekrarladık. 

Böylece "1" posterimiz çocuklarım tarafından hazırlandı. Son olarak üzerine bir tane dondurma çubuğu yapıştırdım. Bir de kartondan halka yapıp astık. 
Sonraki adımda her birine A4 boyutunda içi boş bir bir rakamı dağıttım. Bunu önce parmaklarımızla sonra  oyun hamurlarıyla, sonra her seferinde farklı renkte pastel boyayla  1 yapmak için kullandık. Böylece rakamın yazılış yönünü iyice kavradılar. Masa üzerine bir sürü minik bir yaptılar hamurlarla. Bu da işin eğlence kısmı elbette ;)


Yazı tahtasına öğrenci sayım kadar 1 yazdım. Her öğrencimi tek tek çıkarıp parmaklarıyla yazılış yönüne dikkat ettirerek 1'leri sildirdim. Normalde yazdırırız ya ben tam tersini yaptım yani ;) 

Ardından daha önce paylaştığım Rakamlar Hakkında Herşey" kağıtlarımızın "1" için olanını tamamladık. Dondurma çubuğu burada devreye girdi. Çalışma kağıdında rakamı çetele çubuklarıyla da göstermeyi hedeflemiştim. Çetele çubuğunu dondurma çubuğuyla somutlaştırdım. 


Elbette sonra kağıt üzerinde serbest olarak 1 yazma kısmı var ki felaketim olan kısımdır ;) korkunç denemeler ardından o işi de az çok halledip düzenli yazıya geçtik. Parmakla orda burda ne kadar çalışsanız da iş kalemle düzenli yazmaya gelince başlarda sıkıntılar yaşanıyor ama önceki çalışmalar bu sıkıntıların daha kolay atlatılmasını sağlıyor.  İçi boş 1'lerin üzerinden renkli kalemlerle giderek pratik de yaptık elbette. 

Sıra 2'ye gelince yine hazırlık çalışmalarımızı yaptık. Sayma, ayırma vb. Daha sonra tahtadan kaldırmadığım 1 posterini yeniden inceleyip duvara astık. 

Posterdeki 1 halkanın aynısından bir tane daha yaptım. Hepsine gösterip "bu halkaya bir tane daha eklersem ne olur?" Diye sordum. "2" halkaaaaa" yanıtından sonra dediğimi yaptım ama farklı renkte bir halka kullanarak. Bu halkayı önceden hazırladığım ve tahtaya astığım 2 posterine yapıştırdım. 2 sayısına ulaşırken her seferinde toplama işlemini kullandık. Tahtaya (kesinlikle çocuklarıma yazdırmadım. Sadece dikkatlerini toplama işlemine çekmeyi hedefledim)  toplama işlemi şeklinde de yazdım. Her birine A5 boyutunda 2'ler verdim. Hepsinden kağıda iki tane civciv, iki tane elma, iki tane top yapmasını istedim. Resimler yapılıp boyandı ve sayı kartları hazırlandı. Bu arada ben de onlardan istediklerimi tahtadaki 2 üzerine çizdim. 

Tahtadaki 2 üzerinde yazılış yönünü çalıştıktan sonra her birine dağıttığım içi boş 2'ler üzerinde pastel boyayla, tüylü telle ve renkli iple 2 yazma çalışmaları yaptık. 


Daha önce 1'le yaptığımız yazmaya hazırlık çalışmalarını da yaptık. Daha işimiz bitmedi. Posteri tamamlayacağız, rakamlar hakkında herşey kağıtlarımızı yapacağız, düzenli 2 çalışmalarını yapacağız. Benzer etkinlikleri az çok değiştirerek tüm rakamlar için yapacağız ve dev boyutlu rakam kartlarımızı sırasıyla ve çocuklarla birlikte hazırlayarak duvarımıza asacağız. Her rakamda önceki sayılarla ilişkilerini de kavratarak gideceğiz elbette. Böylece temel toplama işlemine de güzel bir giriş yapmış olacağız. Bir taşla iki kuş yani ;) 


Sınıfa asılacak her materyalde çocuklarımın azıcık da olsa emeği olmalı diye düşünüyorum. Varsın çok güzel görünmesin ama çocukların eli mutlaka değsin her materyale. Bu şekilde çalışmaları da kolayca benimsiyorlar. 
Unutmadan bir de stop motion film hazırladım 1 ve 2 için. Kısa , acemice ama dikkat çekmek için iş görür ;) İnşallah zamanla daha iyi filmler de hazırlayabilirim.  Videoları  alttaki linklere tıklayarak izleyebilirsiniz ya da indirebilirsiniz.
Bir Hikayesi İzle
Bir Hikayesi İndir

İki Hikayesi İzle
İki Hikayesi İndir



9 Ekim 2013 Çarşamba

Kim Korkar Mikroplardan!



Hayat bilgisinde konumuz kişisel temizlikti. Elbette konuşurken mikroplardan ve mikroplara karşı neler yapabileceğimizden bahsettik. Ardından "Bay Mikrop" şarkısını dinledik. Şu meşhur "Bay mikrop bay mikrop beni hasta edemezsin" şarkısı. Ben Youtube'dan bulup dinlettim. Linki burada. 
Aslında bu konu için planlarım bundan ibaretti. Sonra da Morpa Kampüs etkinlikleriyle bitiririz diyordum. Ancak son anda aklıma çocuklarla kendi mikroplarımızı yapma fikri geldi. Hemen etkinlik köşemize geçtik. Önce google'dan sevimli ve sevimsiz mikrop resimlerine baktık. Çocukların sayısı az olduğu için tabletimden kolayca gösterdim hepsine. Mikroplardan korunmak için neler yapmamız gerektiğini tekrarladık. Nihayet her birine bir A4 verdim. Pastel boyaları ortak kullandığımız için ortaya koydum. Ardından her miniğin kâğıdına siyah pastelle dalgalı bir yuvarlak şekil çizdim. "Bunlar sizin mikroplarınız olacak. Onları dilediğiniz şekilde çizin. Bizi korkutamazlar çünkü onlardan korunmak için neler yapmamız gerektiğini biliyoruz" dedikten sonra şarkımız eşliğinde her biri kendi mikrobunu çizmeye başladı. 


Yaklaşık beş dakika içinde sevimli mikroplarımız hazırdı. O arada ben de fil etkinliğimizden kalan plastik tabakların diplerindeki daire kısımları maket bıçağıyla kesip hafifçe maviye boyadım. İnternetten bulduğum diş fırçalarını çocuklarım kadar çoğaltıp çıktı aldım. Mikrobunu bitiren bir diş fırçası boyayıp kesti. Böylece günün makas etkinliğini de tamamlamış olduk. Son iş her şeyi panoya yerleştirmekti. Panonun orta kısmına mikropları yapıştırdım. Etrafına da bize zarar veremesinler diye plastik dairelerden yaptığım sabun köpükleri ve diş fırçalarımızı serpiştirdik. Böylece dersimizi bitirmiş olduk. Bütün iş iki dersten kısa sürdü. 



Yarın bir iki kalıp sabun götürüp panonun altına kilitli poşetle yapıştırayım diyorum. Son anda uydurulan etlinlikteböyle aksaklıklar oluyor elbette ;) Bu arada benim minik Picassolar düşündüğümden daha güzel mikroplar çizdi doğrusu ;) Günden güne ilerliyoruz. El becerilerimiz gelişiyor. Ama okuma yazma işleri için önümüzde halen uzuun bir süreç var. Şimdilik oyna oyna öğren modundayız ;) 

4 Ekim 2013 Cuma

Sevimli Tırtıllar


Bazen planladığım etkinlikler beklediğimden kısa sürüyor sınıfta ve bir anda bir boşluk oluşuveriyor. Bugün de böyle bir boşluk anında aniden bir etkiblik uydurmak durumunda kaldım. Sonuç keyifli oldu doğrusu ;) Kısaca bir yırtma yapıştırma etkinliği bu. 
Önce her miniğe A5 boyutunda yeşil pelur kapıt verdim. Pelur kağıtlardan yazın bol miktarda satn almış ve sınıfıma doldurmuştum. Bu kağıdın güzel bir özelliği var. Belli bir yönden yırtınca çok kolay ve düzgün uzun şeritler oluşturulabiliyor. Kağıtları ince uzun yırttılar. Ardından çok uzun oldukları için şeritleri de ikiye bölerek çimenlerimizi hazırladılar. 


Ardından dağıttığım A4 kağıtları yatay tutup alt kısmına yapıştırıcı sürdüler. Yeşil şeritlerimizi yan yana yapıştırdılar. Şeritlerin üst kısımları yapışmadan kaldı. 

Bu aşama en zoruydu. Minikler yapıştırıcıya buladıkları elleriyle neşe içinde pelur kağıtları avuçlamaya kalkınca kağıtlarımız yerine ellerimiz çimlerle kaplandı ama nihayetinde başardılar :) Sonra biraz renk olsun hem de parmaklar çalışsın diye kırmızı pelurdan kalınca şeritler verdim her birine. Bir kaç kırmızı topçuk yapıp otların arasına yapıştırdılar. 
Son olarak herkese rastgele dağıttığım dört ponponu bir tırtıl oluşturacak şekilde yapıştırdılar. Bunun öncesinde ben tahtaya bir tırtıl resmi çizdim dört boğumlu. Biraz ona bakarak biraz benim yardımımla tırtılların gövdeleri oluştu. Dağıttığım keçeli kalemlerle de tahtada gösterdiğim gibi tırtılların kafası çizildi ve çalışma burada noktalandı. Elbet buna güneş, bulut gibi ayrıntılar da eklenebilir ama onlar bizi aşacağı için ben yaptırmadım ;) Sonuçta ortaya bu sevimli tırtıllar ve keyifli bir ders çıktı. 





Bu etkinlik Eric Carle tarafından yazılmış meşhur Aç Tırtıl adlı hikaye okunduktan sonra da keyifle yapılabilir. 
                                   
Son olarak bir tavsiye; fon kartonu, renkli kağıt, renkli ipler gibi etkinliklerde bolca kullanılan malzemelerin sınıfta bir yerde sürekli bulunması ani gerekliliklerde işimi çok kolaylaştırıyor. Böylece malzemesini unutan afacanlar sorunu da otomatik olarak çözülmüş oluyor.